Genital Siğil (HPV) Tedavisi: Doğru Bilgi, Etkili Mücadele ve Korunma
Genital siğil tanısı almak, pek çok kişi için endişe verici ve psikolojik olarak yıpratıcı bir deneyim olabilir. Ancak bu konuda bilmeniz gereken en önemli şey, yalnız olmadığınız ve genital siğillerin günümüzde başarıyla tedavi edilebilen yaygın bir sağlık sorunu olduğudur. Doğru bilgiyle donanmak, tedavi sürecini anlamak ve korunma yöntemlerini öğrenmek, bu durumla başa çıkmanın en etkili yoludur.
Genital Siğil (Kondilom) Nedir ve Neden Olur?
Genital siğiller (tıbbi adıyla Kondiloma Akuminata), cinsel yolla bulaşan HPV (İnsan Papilloma Virüsü) enfeksiyonunun neden olduğu, ciltte görülen iyi huylu (kanser olmayan) kabartı veya lezyonlardır. Genital bölgede (vulva, vajina, rahim ağzı, penis, skrotum) ve anüs çevresinde tek tek, karnabahar benzeri kümeler halinde veya düz, hafif kabarık lezyonlar şeklinde görülebilirler.
Siğillere, 200’den fazla tipi olan HPV virüsünün genellikle “düşük riskli” olarak sınıflandırılan tipleri, özellikle Tip 6 ve Tip 11 neden olur. Bu tiplerin kansere yol açma riski yok denecek kadar azdır.
Siğillerin Tedavisi Neden Önemlidir? Tedavi Virüsü Yok Eder Mi?
Bu, tedavinin mantığını anlamak için en kritik sorudur. Siğil tedavisinin temel amaçları şunlardır:
- Gözle görülen lezyonları ortadan kaldırarak estetik ve psikolojik rahatsızlığı gidermek.
- Siğillerin büyümesini ve yayılmasını kontrol altına almak.
- Bulaştırıcılık riskini bir miktar azaltmak.
Ancak unutulmamalıdır ki, uygulanan tedaviler siğilleri yok eder, HPV virüsünün kendisini vücuttan tamamen temizlemez. Virüsle asıl mücadeleyi vücudun kendi bağışıklık sistemi verir. Çoğu insanda bağışıklık sistemi, HPV’yi 1-2 yıl içinde kontrol altına alır veya tamamen temizler. Tedavi, bu süreçte bağışıklık sistemine yardımcı olur.
Genital Siğil Tedavisinde Kullanılan Yöntemler Nelerdir?
“En iyi” tek bir tedavi yöntemi yoktur. Hangi yöntemin seçileceği; siğillerin sayısı, büyüklüğü, yerleştiği bölge ve hastanın genel durumu gibi faktörlere göre doktor tarafından belirlenir.
Kriyoterapi (Dondurma Tedavisi)
Sıvı azot kullanılarak siğillerin eksi derecelerde dondurularak tahrip edilmesidir. Genellikle anestezi gerektirmeyen, poliklinik şartlarında kolayca uygulanabilen, pratik ve etkili bir yöntemdir. İşlem sonrası bölgede hafif bir su toplaması ve kabuklanma görülebilir.
Elektrokoterizasyon (Yakma Tedavisi)
Elektrik akımı üreten bir alet (koter) yardımıyla siğillerin yakılarak yok edilmesidir. Genellikle lokal anestezi altında yapılır ve özellikle sayıca fazla, yaygın veya büyük siğillerde oldukça etkilidir.
Lazer Tedavisi
Yüksek enerjili CO2 lazer ışınları kullanılarak siğillerin hassas bir şekilde buharlaştırılmasıdır. Özellikle tedaviye dirençli veya ulaşılması zor bölgelerdeki siğiller için tercih edilebilir.
Topikal İlaçlar ve Kremler
Doktorunuzun reçete edeceği, sizin evde siğillerin üzerine kendinizin uygulayacağı krem, solüsyon veya asit formundaki ilaçlardır. Bu tedaviler ya bağışıklık sistemini yerel olarak uyararak ya da siğil hücrelerinin bölünmesini durdurarak etki eder. Tedavi süreci genellikle diğer yöntemlere göre daha uzun, haftalar sürebilir.
Tedavi Sonrası İyileşme ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Uygulanan tedavi yöntemine göre iyileşme süreci değişir. Genel olarak dikkat edilmesi gerekenler:
- Tedavi edilen bölgeyi temiz ve kuru tutmak.
- Doktorunuzun önerdiği yara bakım kremlerini düzenli kullanmak.
- Oluşan kabukları kesinlikle koparmamak, kendiliğinden dökülmelerini beklemek.
- İyileşme tamamlanana kadar (genellikle 2-4 hafta) cinsel ilişkiden kaçınmak.
Siğiller Tekrarlar Mı? Nüks Riski ve Yönetimi
Evet, siğillerin tekrarlama (nüks) ihtimali vardır. Çünkü tedavi lezyonları ortadan kaldırsa da, HPV virüsü çevre normal görünen dokularda uykuda kalabilir. Özellikle bağışıklık sisteminin zayıfladığı stresli dönemler, uykusuzluk veya başka hastalıklar gibi durumlarda virüs tekrar aktifleşerek yeni siğillerin çıkmasına neden olabilir.
Nüks durumunda tekrar tedavi uygulanır. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak (dengeli beslenme, düzenli uyku, sigaradan uzak durma) nüks riskini azaltmada en önemli faktördür.
En Etkili Korunma Yöntemi: HPV Aşısı
Genital siğillerden ve HPV’nin neden olduğu kanserlerden korunmanın en etkili yolu HPV aşısıdır. Günümüzde kullanılan 9’lu HPV aşısı (Gardasil 9), siğillere en sık neden olan Tip 6 ve 11’e karşı %90’ın üzerinde koruma sağlarken, aynı zamanda rahim ağzı kanserine en sık neden olan yüksek riskli tiplere (16, 18, 31, 33, 45, 52, 58) karşı da koruma sağlar. Aşı, cinsel aktif olmadan önce yapıldığında en yüksek korumayı sunar ancak cinsel olarak aktif olan ve hatta daha önce siğil geçirmiş olan kişilerde bile yeni enfeksiyonlara ve nükslere karşı faydalı olabilir.
Genital Siğil ve HPV Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
- Tedavi acı verir mi?
Kriyoterapi (dondurma) sırasında anlık bir yanma ve sızı hissedilir. Elektrokoterizasyon (yakma) ve lazer ise lokal anestezi ile yapıldığı için işlem sırasında acı hissedilmez. - Siğilleri olan biriyle cinsel ilişkiye giren herkes siğil geliştirir mi?
Hayır. HPV çok bulaşıcı olsa da, virüsü alan herkesin vücudunda siğil gelişmez. Bu durum, kişinin bağışıklık sisteminin gücüyle yakından ilişkilidir. - Prezervatif kullanmak tam koruma sağlar mı?
Prezervatif, kapladığı alanlarda teması engellediği için bulaşma riskini önemli ölçüde azaltır ancak tam koruma sağlamaz. Çünkü virüs, prezervatifin kapatmadığı cilt bölgelerinde (örn: skrotum) de bulunabilir ve cilt temasıyla bulaşabilir. - Siğiller kendiliğinden geçer mi?
Bazen, özellikle bağışıklık sistemi güçlü kişilerde, siğiller tedavi edilmeden kendiliğinden kaybolabilir. Ancak bu süreç aylar hatta yıllar sürebilir ve bu sırada başkalarına bulaştırma riski devam eder. Bu nedenle tedavi önerilir. - Siğillerim varken smear testi yaptırabilir miyim?
Evet, yaptırabilirsiniz ve yaptırmalısınız. Genital siğillerin varlığı, rahim ağzı kanseri taraması olan smear ve HPV testini yaptırmanıza engel değildir.